Yunanistan’daki Türk gazeteciler faşistlerin hedefinde…

Yunanistan’da görev yapan Türk gazeteciler son dönemde Türk Yunan ilişkilerinin gerilmesiyle birlikte faşistlerin hedefi olmaya devam ediyor. Önce Anadolu Ajansı (AA), ardından TRT’nin Yunanistan’da çalışan muhabirleri ırkçı tourkikanea.gr haber sitesi tarafından açık hedef haline getirildi.

Yıllardır Batı Trakya’da zor şartlar altında gazetecilik yapmaya çalışan Türk Azınlık basını mensuplarını da sistematik olarak hedef haline getirerek taciz eden faşist tourkikanea.gr sitesi, şimdi de Yunanistan’da görevli AA ve TRT muhabirlerinin hem Türkiye hem de Yunanistan vatandaşı Türk gazetecileri hedef göstermeye başladı.

Irkçı tourkikanea.gr sitesi en son AA’nın ve TRT Haber’in Yunanistan’da çalışan Batı Trakya Türk Azınlık mensubu gazetecilerinin listesini yayımlayarak hedef gösterdi.

Önce AA Atina Temsilcisi Tevfik Durul ve fotomuhabiri Ayhan Mehmet’i hedef gösteren site, bununla da yetinmeyerek Türkiye’de resmi kurumlarda çalışan Batı Trakya Türklerinin isimlerini vererek hedef gösterdi. Irkçı site, TRT’nin Yabancı Diller Müdürü Nevzat Mehmet’i, YTB çalışanı Recep Paçaman’ı, Trakya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ali Hüseyinoğlu’nu ve TRT’nin Gümülcine Muhabiri Necat Ahmet’i hedef gösterdi.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, AA ve TRT’nin Yunanistan muhabirlerinin Yunan faşistleri tarafından hedef gösterilmesini kınadı.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT muhabirinin ırkçı Yunan internet sitesi tarafından hedef haline getirilmesini kınayarak, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvencesiyle muhabirlerimiz görevlerini yapmaya devam edecektir. Buna hiçbir faşist unsur engel olamaz.” ifadelerini kullandı.

Altun, geçen hafta Yunanistan’ın Meis Adası’nda görevli Anadolu Ajansı (AA) ekibinin kimlik bilgilerini paylaşan ırkçı Yunan haber sitesinin bu kez de TRT Haber muhabirinin bilgilerini yayınlamasına ilişkin, Twitter hesabından değerlendirmelerde bulundu.

OLAYLAR NASIL GELİŞTİ?

AA Atina Temsilcisi Tevfik Durul ve fotomuhabiri Ayhan Mehmet Yunanistan’ın başkentinden uçakla Rodos Adası’na, oradan da gemiyle Meis Adası’na ulaştı.

AA ekibinin haber çalışmaları için 3 Eylül Perşembe günü akşam saatlerinde Meis Adası’na ayak basmasından birkaç saat sonra Yunanistan merkezli Türkiye karşıtı ırkçı Turkikanea.gr internet sitesi provokatif bir metin yayımladı. Metinde, “Neden Türk vatandaşı MİT ajanlarının Meis’e gitmelerine izin veriyoruz? Neden adaya ayak basmalarına izin verdik. Bu MİT ajanlarının ne yapmak istediklerini bilmiyor muyuz? Umarız yetkililer gerekeni yaparlar!” şeklinde kışkırtıcı ifadeler kullanıldı.

Irkçı sitede, AA Temsilcisi Tevfik Durul’un yalnızca Yunan makamlarının elinde bulunması gereken pasaport kimlik sayfası fotoğrafının yayımlanması dikkati çekti. Sitenin Durul’un Atina-Meis seyahati boyunca herhangi bir yerde paylaşmadığı pasaport kimlik sayfasını nasıl temin ettiği konusunda Yunan makamlarından açıklama bekleniyor.

Irkçı yayın organının paylaşımında Batı Trakya Türk Azınlık mensubu Gümülcine’li AA fotomuhabiri Ayhan Mehmet de doğum yeri bilgileri de paylaşılarak kışkırtmaya alet edildi.

“YUNAN MAKAMLARI GÜVENLİ ORTAMI TEMİN ETMELİ”

AA Genel Müdürü Şenol Kazancı, konuyla ilgili açıklamasında, ırkçı Yunan sitesinde böyle bir yayın yapılmasını kınayarak “Haber takibi için adaya giden iki gazetecinin hedef gösterilmesi basın özgürlüğüne vurulmuş ağır bir darbedir.” dedi.

Kazancı, küresel bir haber ajansı olan AA’nın gazetecilik faaliyeti yürüten muhabirlerinin dünyanın her köşesinde olduğu gibi Meis Adası’nda da gündemi ve sıcak gelişmeleri yakından takip ettiğine işaret etti.

“Yunan makamları AA muhabirlerine güvenli şekilde çalışma ortamı temin etmelidir.” çağrısında bulunan Kazancı, “Arkadaşlarımızın sadece Yunan makamlarının elinde olması gereken kimlik ve pasaport bilgilerinin nasıl sızdırıldığı konusunda Atina yönetiminden bir açıklama ve özür bekliyoruz.” dedi.

TÜRK ARAP MEDYA DERNEĞİ’NDEN KINAMA

Türk Arap Medya Derneği (TAM), Anadolu Ajansı (AA) ekibinin bilgilerinin ırkçı haber sitelerine sızdırılmasını ve devamında ekibin çalışmalarının söz konusu ırkçı haber sitelerince espiyonaj faaliyeti olarak çarpıtılarak hedef gösterilmesini esefle kınadı.

Derneğin, bir devlet uygulaması haline gelen bu hedef gösterme politikalarının bir an önce terk edilmesi ve bölgede çalışan gazetecilerin güvenliğinin sağlanması çağrısında bulunduğu açıklamada, “Aynı zamanda uluslararası kamuoyunu, bilhassa gazetecilik örgütlerini, Yunanistan’ın görev başındaki gazetecilere yönelik yapmış oldukları bu yasa dışı uygulamalarına son vermeleri için baskı yapmaya davet ediyoruz.” ifadesi kullanıldı.

AVRUPA BİRLİĞİ’DEN ÇAĞRI

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Anadolu Ajansı (AA) ekibinin kimlik bilgilerinin yayınlanarak hedef gösterilmesinin açıklığa kavuşturmasını istedi.

AB Komisyonu Baş Sözcüsü Eric Mamer, günlük basın toplantısında, “AB Komisyonu, ilkesel olarak basın özgürlüğünü ve gazetecilerin görevlerini güvenli bir çerçevede etkili biçimde yapmalarını destekliyor.” dedi. Söz konusu durumun Yunanistan’ın sorumluluğunda olduğuna dikkati çeken Mamer, “Ulusal makamların buradaki olayların nasıl geliştiğini anlama ve inceleme yetkileri bulunuyor.” ifadesini kullandı.

AB Komisyonu Sözcüsü Christian Wigand da “Bu olayla ilgili haberleri gördük. Burada basın özgürlüğü ve kişisel verilerin güvenliği gibi çeşitli haklara ilişkin sorular bulunuyor.” diye konuştu. AB’nin basın özgürlüğü, çoğulculuk ve gazetecilerin korunmasıyla ilgili net bir pozisyonu ve taahhütleri olduğunu anımsatan Wigand, Yunanistan’ın bu durumu incelemesi ve açıklık getirmesi gerektiğini kaydetti.

ÇELİK: TAM BİR BARBARLIK

Olaya tepki gösteren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu değerlendirmelerde bulundu:

“Yunanistan’da faşistlerin Anadolu Ajansı çalışanlarını hedef göstermesi tam bir barbarlık. Yunan makamlarının bu konuyu geçiştirmesi kabul edilemez. Yunan makamları faşistlerden mi basın özgürlüğünden mi yana olduklarını netleştirmeliler. Yunan makamları bu faşistleri bulmalı ve gereğini yapmalıdır. Yunanistan için bu olayın açığa çıkarılması ve tekrarının önlenmesi bir zorunluluktur.”

ALTUN: GAZETECİLERİN KILINA ZARAR GELİRSE BEDELİNİ ÖDERSİNİZ

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Yunan makamlarının Meis’te görev yapan AA çalışanlarını faşist bir internet sitesi eliyle hedef gösterdiğini belirtti.

Basın özgürlüğü dersi vermeye kalktıkları Türkiye’de Yunan gazeteciler istediği gibi çalışırken bir AB üyesinin mafya devleti gibi davranabilmesinin düşündürücü olduğunu vurgulayan Altun, şunları kaydetti:

“Buradan Yunan makamlarına sesleniyorum: O gazeteci arkadaşlarımızın saçının teline zarar gelirse bunun bedelini ödersiniz. En zor koşullarda gazetecilik görevini ifa eden Anadolu Ajansını tehdit ederek, hedef göstererek, bilgilerini ifşa ederek susturmak kimsenin harcı değildir.”

AZINLIK BASINI YILLARDIR BASKI ALTINDA

Batı Trakya’da zor şartlar altında gazetecilik yapmaya çalışan Türk Azınlık basını da farklı yöntemlerle yıllardır baskı altında tutuluyor ve ayrımcılıklara maruz kalıyor.

Farklı dönemlerde değişik sebeplerle yargı yoluyla baskı altında tutulan azınlık basını gazete ve yazarlara açılan davalar, verilen hapis ve fahiş tazminat cezalarıyla sık sık gündeme geliyor.

Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın sesi olan Türk Azınlık Basını, yönetimin azınlığa yönelik baskı ve haksızlıklarına yer verip eleştirdiği için adli taciz yoluyla susturulmaya çalışılıyor.

Ayrıca birçok kez bürokratik engellemelerle de karşılaşan Türk azınlık basını ülkede gazetecilere sağlanan haklardan mahrum ediliyor. Bunun da ötesinde hükümetin ayrımcı politikalarına maruz kalan Türk Azınlık basını, en son Avrupa Birliği’nin pandemi ile mücadele kapsamında üye ülkelere gönderilen maddi yardımdan mahrum edilerek bariz bir şekilde ayrımcılığa tabi tutuldu.