ROİSDER: Biden’in 1915 olaylarını “soykırım” nitelemesini kınadı…
Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği, ABD Başkanı Biden’in 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelemesini şiddetle kınadı.
Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (ROİSDER) adına Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, konu hakkında şunları belirtmektedir:
ABD BAŞKANI JOE BİDEN’IN 1915 OLAYLARINI “SOYKIRIM” OLARAK NİTELEMESİNİ ŞİDDETLE KINIYORUZ
Joe Biden’ın 1915 olaylarıyla ilgili tarihi gerçekleri çarpıtılmış olması esef vericidir. 1915 olayları politikacılar tarafından değil, tarihçiler tarafından incelenmelidir. Bilindiği gibi olayları örtbas etmek isteyen ve kendisini mazlum bir ülke olarak göstermeye çalışan Ermenistan, Türkiye’nin o döneme ait olayları ortak bir tarih komisyonu ile inceleme teklifini kabul etmemişti. Tarihin tahrif edilmesi, ‘tarihi yeniden yazma’ girişimleri ve bunun siyasi baskı için kullanılması kabul edilemez.
Üstelik aynı dönemde Ermeni çetelerce 500 binden fazla insanın katledilmesini, Mart 1918’de Bakü ve Azerbaycan’ın diğer bölgelerinde Ermeni Taşnakların gerçekleştirdiği katliamlara sessiz kaldığını ve Ermeni teröristlerin Dışişleri Bakanlığımızın temsilciliklerinin katledilmesini de anımsatmak isteriz.
Tarihte bu konuda haksız olarak suçlanan ve idam edilen bir Rodos Türkünün de öyküsünü bilgilerinize sunmak istiyoruz. Bu Rodos Türkü “Boğazlıyan Kaymakamı Mehmed Kemal Bey” dir.
Mehmed Kemal Bey, Birinci Paylaşım (Dünya) Savaşı ‘nda Osmanlı Devleti’nin Boğazlıyan Kaymakamı idi.
Emperyal güçlerin ve de Rus hükûmeti ile ilişkili bir kısım Ermeni’den kurulu çetelerin Türk nüfusa karşı saldırı ve katliamlar yapmaları üzerine iktidardaki İttihat ve Terakki Fırkası’nın uyguladığı tehcir sırasında Boğazlıyan Kaymakamı olarak görevlendirilmiş, O da İlçede bulunan tüm Ermenilerin Suriye’ye sevk edilmesini gerçekleştirmişti.
Ancak, Osmanlı Devleti’nin savaşta yenilmesi ile İttihat ve Terakki Fırkası’nın dağılmasından sonra Hürriyet ve İtilaf Fırkası iktidara gelmiş ve işgalci devletlerin baskısıyla Ermeni Tehciri’nde meydana gelen olaylardan sorumlu günah keçileri aranmıştı.
Bu kapsamda Kaymakam Kemal Bey de tehcir sırasında Ermeni ahalinin ölümünden sorumlu tutularak yargılanmış ve kurulan Âliye Divan-ı Harb-i Örfi’de; “kış gününde vatandaşları can ve mal kaybına uğrattığı, ayaklarına süngüler bağlayarak ölüme terk ettiği” iddialarıyla suçlamıştı. Kemal Bey ise, “Ben aldığım emri yerine getirdim. Sürgün edilenlere insanî şekilde davrandım. Süngü bağlamadım. Vicdan azabı duymuyorum. Kimsenin ölümü için emir vermedim.” diyerek suçlamalara karşı çıkmıştı. Yargılama sonucunda, mahkeme idamına karar vermiş ve işbirlikçi Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’nin verdiği fetva ile infaz, 10 Nisan 1919’da İstanbul Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirilmişti.
Ancak emperyalizme karşı direnen Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) başkanlığındaki TBMM, idamdan sonra,14 Ekim 1922’de Kemal Bey’i, Urfa mutasarrıfı Nusret Beyi ve Diyarbakır Valisi Reşit Bey’i “Şehid-i Millî “ ilân etmiş, TBMM’de çıkarılan bir yasa ile çocuklarına taşınmaz mallar verilmiş ve maaş bağlanmıştı.
Bu günde haksız yere işbirlikçiler tarafından idam edilen başta Boğazlıyan Kaymakamı Mehmed Kemal Bey olmak üzere Urfa mutasarrıfı Nusret Beyi ve Diyarbakır Valisi Reşit Bey’i saygı ile anıyoruz.
Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Adına
Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı