“Pontus” iddiaları kapsamında düzenlenen etkinliklere tepki…
Türk Dışişleri'nden Yunanistan'da "Pontus" iddiaları kapsamında düzenlenen etkinliklere tepki..
Türk Dışişleri’nden yapılan açıklamada “Yunanistan’daki tüm çevrelere bugün de provokatif söylem ve eylemlerini devam ettirmek yerine, barış ve işbirliği ortamını mümkün kılacak bir vizyon benimsemesini tavsiye ediyoruz” denildi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan’daki bazı radikal grupların “Pontus” iddialarına ilişkin, “İstiklal Savaşı’mızın başlangıcını temsil eden bu özel günün, bazı radikal grupların tarihimize yönelik mesnetsiz “Pontus” iddiaları, Türk düşmanlığını körükleyen etkinlikleri ve Yunanistan’daki bazı siyasetçilerin tarihi gerçekleri çarpıtan açıklamaları yoluyla hedef alınmasını beyhude bir çaba olarak görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakanlıktan, Yunanistan’da asılsız iddialar kapsamında bugün düzenlenen etkinlikler ve iddialara ilişkin yapılan yazılı açıklamada, 19 Mayıs 1919’un Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bir milletin hayatta kalma mücadelesini başlattığı kutlu bir tarih olduğu vurgulandı. Açıklamada, bu eşsiz kurtuluş mücadelesinin dönemin emperyalist güçlerinden aldığı destekle Anadolu’yu işgale yeltenen Yunanistan’ın asla unutmaması gereken bir ders olarak tarihteki yerini aldığının altı çizildi.
Açıklamada, “İstiklal Savaşı’mızın başlangıcını temsil eden bu özel günün, bazı radikal grupların tarihimize yönelik mesnetsiz ‘Pontus’ iddiaları, Türk düşmanlığını körükleyen etkinlikleri ve Yunanistan’daki bazı siyasetçilerin tarihi gerçekleri çarpıtan açıklamaları yoluyla hedef alınmasını beyhude bir çaba olarak görüyoruz.” ifadesi kullanıldı.
Gerçek dışı iddia ve açıklamalarla Türkiye’yi hedef alanlara işgalci Yunan ordusunun Anadolu’daki kanlı istilası sırasında, savaş hukukunu ihlal ederek yaptığı mezalimden Yunanistan’ın sorumluluğunun ve tazminat ödemeye mahkûm edildiğinin Lozan Antlaşması’yla kayıt altına alındığı hatırlatılan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Hile, çarpıtma, uydurma, yalan ve gerçeğin ters yüz edilmesi gibi araçları bugün de kullanmaya devam eden siyasileri, Türk düşmanlığı kaynaklı histeriden kurtularak kendi karanlık tarihleriyle yüzleşmeye davet ediyoruz. Yunanistan’daki tüm çevrelere bugün de provokatif söylem ve eylemlerini devam ettirmek yerine, barış ve işbirliği ortamını mümkün kılacak bir vizyon benimsemesini tavsiye ediyoruz.”