Kanal Avrupa’da Batı Trakya Türk toplumu ve sorunları konuşuldu…

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, 11 Aralık 2021 Cumartesi günü Almanya’nın Duisburg şehrinden yayın yapan Kanal Avrupa televizyonunda canlı yayınlanan “Sivil İnisiyatif” programına konuk oldu. Nurdoğan Aktaş’ın sunduğu “Yunanistan Türk kimliğini tanımamakta neden direniyor?” başlıklı programa Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif video konferans ile katıldı.

Programda ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu ve Rodop Müftüsü İbrahim Şerif, Nurdoğan Aktaş’ın Batı Trakya Türk toplumunun sorunları ve Yunanistan’da maruz kaldığı hak ihlalleri ile ilgili sorularını yanıtladı.

Habip Oğlu, bir çatı kuruluşu olan ABTTF’nin Batı Trakya Türk toplumunun sorunlarının çözüme kavuşturulmasına yardımcı olmak ve bu amaç doğrultusunda uluslararası alanda girişimlerde bulunmak amacıyla 1988 yılında kurulduğunu belirterek, Almanya’nın Witten şehrindeki merkez ofisi, Brüksel ve Atina’da temsilcilik ofisleriyle faaliyetlerini yürüttüğünü kaydetti.

Habip Oğlu, Batı Trakya Türk toplumunun kimlik ve örgütlenme özgürlüğü, eğitim ve siyasi temsil konularında yaşadığı sorunları aktararak, Yunanistan’ın Batı Trakya Türk toplumunun etnik Türk kimliğini inkar ettiğini ve “Türk” isimli derneklere izin vermediğini, Batı Trakya Türk dernekleri ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını 13 yıldır uygulamadığını ifade etti.

Batı Trakya Türk toplumunun eğitim özerkliğine sahip olmasına rağmen özerk statüdeki okullarının Yunan makamları tarafından her yıl teker teker kapatıldığını belirten Habip Oğlu, Yunanistan’da bağımsız adaylara da uygulanan %3 seçim barajı nedeniyle Batı Trakya Türklerinin doğrudan kendilerini temsil edecek bağımsız milletvekillerini meclise gönderemediğini söyledi.

Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif ise Batı Trakya Türk toplumunun sahip olduğu dini özerkliğin Yunan devletince yıllardır uygulanan sinsi politikalarla gasp edildiğini belirterek, Batı Trakya Türklerinin seçtiği müftüleri Yunan devletinin tanımadığını ifade etti. “Makam gaspı” suçlamasıyla birçok kez soruşturmaya uğradığını ve yargılandığını not eden Şerif, AİHM’ye taşıdığı davada mahkemenin 1999 yılında Yunanistan’ı mahkum ettiğini kaydetti.