Batı Trakyam Haber

Filis: Derin devlet (Batı) Trakya’da varlığını sürdürüyor…

Filis, mecliste yaptığı konuşmada azınlıkla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

SİRİZA milletvekili ve eski eğitim bakanı Nikos Filis, Trakya’nın içinde bulunduğu durumdan çıkabilmesi için tüm bölge sakinlerinin demokrasi, eşitlik ve refah içinde bir yaşamdan pay alması gerektiğini söyledi. Filis, mecliste yaptığı konuşmada azınlıkla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

6 Nisan Çarşamba günü Trakya Kalkınma Komisyonu raporunun görüşüldüğü meclis genel kurulunda söz alan Filis, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları doğrultusunda, Müslüman azınlığın etnik kimliğini tayin etmesine saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti. Filis, ayrıca Batı Trakya bölgesinde derin devletin varlığını sürdürdüğünü belirterek, bazı kesimlerin azınlığı düşman olarak gördüğünü ifade etti.

Nikos Filis, “Ne ters gitti de Trakya ülkemizde ve Avrupa’da en az gelişmiş bölgelerden biri oldu? Yunan devletinin topraklarının %6,5’ini kaplıyor, nüfusun %3,4’üne sahip, GSYİH’da sadece %2,2 katkısı var. Bu, ortalama gelirin, Yunanistan’ın geri kalanındaki ortalama gelirin yalnızca %65’ine denk geldiği anlamını taşıyor. ND’nin raporunda, Trakya’da çok kültürlü bir birlikte yaşama Avrupa modelinden bahsediliyor!” diyen Filis, bölgedeki eşitsizliklere dikkat çekti.

Zorunlu eğitimin 13 yıl olduğu Yunanistan’da nüfus sayımından elde edilen verilere göre, Rodop ve İskeçe ilinin birçok bölgesinde eğitim süresinin 4 ila 5 yıl olduğuna vurgu yapan eski eğitim bakanı, bunun da çocukların ilkokulu bitiremediği anlamına geldiğini söyledi. Filis aynı oranın Attika bölgesinde 9 yıl olduğuna dikkat çekti.

Batı Trakya’daki durumdan, izlenen politikaların sonucu olduğunu ifade eden Filis, 1990’dan sonra bazı adımlar atıldığını ancak bunların ağır ilerlediğini kaydetti.

Eski hükümetlerin Trakya’yı ülkenin bir parçası olarak görmediklerini söyleyen Filis, bölgede derin devletin varlığını sürdürmeye devam ettiğini belirtti. Filis konuşmasını, “Neden Dışişleri Bakanlığı’nın Trakya için bir birimi olması gerekiyor? Başka bir ülkenin toprağı mı? Neden Trakya’da Milli İstihbarat Teşkilatının daha fazla faaliyeti var? Yunan vatandaşları arasında düşmanlarımız mı var? Umarım buradaki kimse azınlık düşmandır demez. Ancak ne yazık ki bunu böyle görenler de var.” diye sürdürdü.

Türkiye’nin azınlık meselesini araç olarak kullanıyor olmasının Yunanistan’ın demokratik bir Avrupa ülkesi olduğunu unutması anlamına gelmediğini söyleyen SİRİZA milletvekili, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına dayanarak, Müslüman azınlığın etnik kimliğini tayin hakkına saygı gösterilmesi gerektiğini kaydetti.

Filis, “Trakya’nın kalkınmasının ön koşulu, özellikle azınlık çocuklarının eğitimi, yani ülkenin gövdesine entegrasyonudur. Bu dönemde azınlık okullarının güçlendirilmesine, aynı zamanda Trakya’da kapsayıcı ve kültürler arası devlet okullarının güçlendirilmesi için bir plana ihtiyacımız var. Böylece azınlıklar için ya entegrasyon ya da kimlik ve dilin korunması yönündeki klasik ikilem ortadan kalksın.” dedi.

“Müslüman Çocuklarının Eğitimi Programı”nın başarılı olduğunu savunan SİRİZA milletvekili, acilen yeni bir eğitim programının açıklanmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.

Anaokulu ve ilkokul çağındaki çocukların anadillerini bilen bir yardımcı öğretmene ihtiyaçları olduğuna dikkat çeken eski Eğitim Bakanı, SİRİZA hükümetinin bu doğrultuda sadece azınlık öğrencilerinin yer aldığı anaokullarında 2017-1019 yılları arasında bir pilot uygulama başlattığını, YDP hükümetinin ise bunu kaldırdığını hatırlattı.

Azınlık okullarının yerel yönetimlerle işbirliği içerisinde yeni binalara ihtiyacı olduğunu da sözlerine ekleyen Filis, “Harabe bir ortaokulda yüzlerce çocuk nasıl eğitim alıyor görmek için Trakya’ya bir gidin.” dedi.

Filis, İskeçe ve Gümülcine’nin dağlık bölgesinde de Türkçe’nin seçmeli ders olarak yer alacağı ilk ve orta dereceli devlet okullarınının oluşturulmasını önerdi.

Konuşmasında Batı Trakya’da Şeriat’ın kaldırılması gerektiğini söyleyen Filis, müftünün de yargı yetkileri olmayan, azınlık ile mutabık kalınan usullerle belirlenecek bir dini cemaat lideri olması gerektiğini savundu. İki müftü modelinin sürdürülmesine karşı olduğunu belirten Filis, vakıf idare heyetlerinin de seçimle işbaşına gelmesi gerektiğini ekledi. Filis, “Vakıflar inançlı Yunanlı – Müslüman seçmenlere aittir ve onlar oy vermelidir; mülklerden yararlanan ve kötüye kullanan heyetler merkezden atanmamalıdır.” ifadelerini kullandı.

Filis, bölgenin gençler ve yatırımlar için çekici hale gelmesi yönünde SİRİZA’nın hazırladığı raporun, azınlığı bir avantaj olarak öne çıkaran çerçeveye sahip olduğunu kaydetti.

Filis, “SİRİZA’nın raporu, sosyal ayrımcılık, milliyetçilik, ırkçılık olmadan tüm Trakya’yı ilgilendiriyor. Trakya’nın içinde bulunduğu durumdan çıkabilmesi için tüm sakinlerinin demokrasi, eşitlik ve refah içinde yaşanabilir bir hayattan pay alması gerektiğinin bilincindedir.
Bunu onlara borçluyuz!” diyerek tamamladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu