Yunanistan’dan Türk Azınlığa bir darbe daha: Aleviliği din olarak tanıdı…

Yunanistan Batı Trakya Türklerini “böl-parçala-yut” siyasetiyle asimilasyon çalışmalarına Miçotakis hükümetiyle hız vermiş görünüyor. Geçtiğimiz günlerde aynı dinin mensuplarından oluşan Müslüman Türk Azınlık Cemaati resmen ayrıştırıldı.

Yunanistan, Aleviliği İslam’dan ayrı bir din gibi tanıyan uygulamaya imza attı. Devlet eliyle Evros (Meriç) ilinin Sofulu ilçesine bağlı Büyük Derbent köyünde ilk resmi cemevi faaliyete geçti. Din işlerinden sorumlu Eğitim Bakan Yardımcısı Angelos Sirigos’un köydeki cemevini ziyaret ettiği ve yapılan ibadetler hakkında Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Koca’dan bilgi aldığı öğrenildi. Yetkili memurlarla beraber cemevi içerisinde yapılan faaliyetler ve ibadetler hakkında bilgi alan Sirigos’un, Alevilerin bölge halkı için yaptıkları hizmetler için taleplerinin yerine getirileceğinin sözünü verdiği belirtildi.

BAKAN YARDIMCISI SİRİGOS TALEPLERİ KARŞILAMAK İÇİN CAN ATIYOR

Din işlerine de bakan Eğitim Bakanlığı’ndan resmi izinlerin alındığı cemevinde ibadete ek olarak, bölgedeki insanlara çeşitli hizmetler sunabileceği yerel basına yansıdı. Köpürtülerek verilen haberlere göre, ibadethanelerin işletilmesinden de sorumlu olan Milli Eğitim Bakanlığı, “Alevilerin bölge halkı için yaptıkları övgü dolu çabalarına karşılık olarak, kendilerine yöneltilen taleplerin hepsinin çözüme kavuşturulacağının da sözünü verdi.”

“YÖNETİM SAMİMİYSE ÖNCE İSMİNDE ‘TÜRK’ SÖZCÜĞÜ GEÇEN DERNEKLERİ TANISIN”

Batı Trakya’da isminde Türk ve Azınlık sözcüğü içeren sivil toplum kuruluşlarını kapattığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde 3 kez mahkum olan Yunanistan’ın bu adımı kamuoyunda şov, hedef şaşırtma ve bölücülük olarak değerlendirildi. Yönetimin, Azınlığı Türk, Çingene, Pomak ayrımının yanında alevi-sünni, cami-cemevi ayrışmasıyla da bölerek asimilasyonuna hız verdiği belirtiliyor. Kamuoyunda konuya ilişkin öne çıkan sorulardan biri şu:

“Madem ki Yunanistan Eğitim Bakanlığı Azınlığın hak ve taleplerini çözüme kavuşturmaya bu kadar istekli, o zaman İskeçe Türk Birliği, Rodop İli Türk Kadınlar Birliği, Evros Azınlık Gençleri Derneği gibi derneklerin resmen tanınma taleplerini neden karşılamıyor? Üstelik bu talep aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında da mevcuttur.”

“YUNANİSTAN ALEVİLİĞİ DİN OLARAK TANIDI”

Avusturya kaynaklı kronos34news ile Türkiye’de yayın yapan haber sitesi birgun.net de olayı takipçilerine “Yunanistan Aleviliği din olarak tanıdı” başlığıyla duyurdu.

Eğitim ve Din İşleri Bakan Yardımcısı Angelos Sirigos’un ziyaret ederek tanıtımını yaptığı anlaşılan cemevinin tabelasında “Alevi din cemaati” ibaresi de dikkat çekti. Alevilik, İslam’da bir mezhep olarak bilinmektedir. İslam’ın ayrılmaz bir parçası olan Alevi Müslümanlarını farklı bir dini topluluk gibi yansıtan bir ibarenin dernek tabelasında yer alması soru işaretlerine neden oldu. Gerek bakan yardımcısının meseleye önem vermesi ve gerekse yerel yunan ve uluslararası Türkçe medya organlarının ilgisi de manidar bulundu.

Öte yandan her fırsatta Lozan’a vurgu yaparak Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nı “Müslüman Azınlık” olarak tanımlayan Yunanistan’ın son olarak ortaya koyduğu “Alevi din cemaati” tanımlaması ile ayrıştırmaya gitmesi de kendilerinin ileri sürdüğü argümanlara göre “Lozan’a aykırı” olduğu ortaya çıkmaktadır. Zira Yunanistan sadece “Müslüman Azınlık” tanıdığını iddia etmektedir. Kamuoyu şimdi bu “Alevi din cemaati” olarak tanımlanan azınlık grubunun Lozan’a nasıl uydurulduğunu merak etmektedir. Batı Trakya Türklerini parçalamak söz konusu olduğunda Yunanistan’ın kendi ileri sürdüğü argümanları da çiğnediği görülmektedir.

“ORTODOKS HRİSTİYANLAR İLE Şİİ MÜSLÜMANLAR YAKIN ANLAYIŞA SAHİP”

Azınlık kamuoyunda, “Batı Trakya’da cemevi ve cami 7 asırdır aynı avludadır. Şimdi ise derin devletin sinsi oyunlarıyla bu kardeşlik bozulmak isteniyor.” yorumları yapıldı. Geçtiğimiz günlerde Yunanistan Başpiskoposu İeronimos’un “Ortodoks Hıristiyanlar ile Şii Müslümanlar yakın bir anlayışa sahip” ifadeleri bu iddiayı doğrularken meseleye yönelik farklı bakış açıları kazandıran ipuçları da sunmuş oldu.

İran resmi haber ajansı İRNA’da çıkan haberde, Yunanistan Başpiskoposu, İran Medrese Havzası Kurumu Ayetullah Alirıza Arafi’nin mektubuna yanıt olarak, ‘Küresel krizleri azaltmak için dini çözümler bulmak için ortak faaliyetler isteğinizi bekliyorduk, çünkü Ortodoks Hıristiyanlar ile Şii Müslümanlar, yakın bir anlayışa sahipler’ ifadelerini kullanmıştı. İeronimos’un İranlı muhatabı Arafi’nin ülkesinin Haşdi Şabi gibi kanlı terör örgütünü beslediğini ya bilmediği ya da Haşdi Şabi’yi de PKK konusunda olduğu gibi bir özgürlük hareketi olarak gördüğü anlaşılıyor.

Birkaç ay önce “İslam bir din değildir, Müslümanlar savaşın insanlarıdır” sözleriyle İslam dünyasının tepkisini çeken meşhur Türk ve İslam düşmanı İeronimos’un ifadeleri de göz önünde bulundurulduğunda sadece Batı Trakya Türklerinin değil, Türk Dünyasının milli ve dini kimliğinin nasıl bir oyunla karşı karşıya olduğu anlaşılmaktadır.

İeronimos’un “Ortodoks Hıristiyanlar ile Şii Müslümanlar, yakın bir anlayışa sahip” ifadesinin doğru olduğu anlaşılıyor. Ancak bu yakın anlayışın tam olarak hangi konularda olduğunu önümüzdeki dönem gösterecektir.