Yunanistan’da FETÖ kitabı basıp, elebaşı ile röportaj yaptılar…
PKK, DHKP-C, FETÖ gibi terör örgütü üyelerine siyasi sığınma talebi altında ülkeye giriş izni veren Yunanistan, skandallarına bir yenisini daha ekledi. Yunan medyasından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) örgütüne propaganda desteği geldi.
Yunan medyası, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) örgütünü destekleyen propagandasında sınır tanımıyor. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile ilgili tarihçi Jon Pahl tarafından yazılan kitabın, Yunanistan’da Papazisis Yayınları tarafından piyasaya sürülmesiyle yeni bir skandal patladı. Yetmezmiş gibi terörist elebaşıyla yapılan röportaj televizyonda yayınlandı.
ABD’de yaşayan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile ilgili tarihçi Jon Pahl tarafından yazılan “A Life of Hizmet” (Hizmetin Hayatı) adlı kitap Papazisis Yayınları tarafından Yunanca piyasaya sürüldü. Kitap ve FETÖ elebaşı Gülen hakkında konuşan Yeni Demokrasi Partisi eski milletvekili, Papazisis Yayınevi Müdürü Katerina Marku MEGA televizyonunda katıldığı bir programda FETÖ elebaşı Gülen hakkında konuştu. Kitabı Yunanca çeviren çevirmenin adının ise yazar ve avukat olan Sotiris Livas’ın yaptığı belirtildi.
TERÖRİST ELEBAŞINA ÖVGÜ
Terör örgütü elebaşı Gülen’in kitabını yayınlanan yayınevinin müdürü Katerina Markou konuşmasında, FETÖ elebaşı Gülen’i Türkiye’de geniş bir kitleye ulaşan ve din eğitimi adına yaptıklarıyla sadece Türkiye’de değil, dünyada birçok ülkede takdir ve beğeni topladığını ileri sürdü. Katerina Marku, FETÖ elebaşı Gülen’i bir dini önder olarak adlandırması ise dikkat çekiyor.
FETÖ ELEBAŞI İLE RÖPORTAJ
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile çevrimiçi canlı bir söyleşi yaptıklarını dile getiren Katerina Marku, MEGA televizyonuna bu söyleşi ile ilgili kısa bir video yayınladı. Marku, FETÖ ele başının Yunanistan hakkında söylediklerini yayınladı.
Terörist elebaşının Papazisis Yayınevi Müdürü Katerina Marku ile yaptığı söyleşide şu ifadeler yer aldı:
“Yunanistan bizim için çok önemli. İki millet bir dönem kardeş olarak kabul edildi. Bazıları yanlış taktikler ve stratejiler izleyerek bizi arkadaşlardan ve yoldaşlardan ayırdı. Belki bir gün bu insanlar tekrar bir araya gelirler. Ancak bu ortaklık bu şekilde bile yapılabilirse, takdirle ele alınmalıdır. Herhangi bir nedenle herhangi bir tarafı desteklemek istemiyorum. Birisi ister masum olsun ister haksız olsun, o zaman aynı yerde bir arada yaşamaları mümkündür. Hümanizmin de aslında öğrettiği budur. Göründüğü kadar zor olsa da, kaçınılmazdır. Bir ülke, bir sorumluluğun yükünü taşıyamayacağını gösterebilir. Ancak, netleştiğinde hiçbir anlaşmazlık olmayacağını düşünüyorum. Türkiye ve Suriye’de ve birçok ülkede başka bir ülke denince akla ilk gelen Yunanistan oluyor. Yunanistan cesaret gösterdi. Kardeş ülke olduğunu göstermiştir. Ve bu kardeşlik sayesinde onları minnet ve takdirle anıyoruz. Tarihin görkemli sayfalarına süslü altın ve gümüşle böyle yazılacak. Geleceğimiz için birlik ve huzur vaad eden bir tutumdur.”
“ŞEYTANI MELEK GİBİ TANITMAK”
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık komuoyunda, diyecek söz bırakmayan skandal olarak değerlendirilen propaganda hakkında yapılan değerlendirmelerde, Yunanistan’ın faşist zihniyetinin, Türk kimliği ve bunu temsil eden Türkiye’ye düşmanlık yapmak için “şeytanları melek gibi tanıttığı” yorumları yapıldı.