Batı Trakyam Haber

Yunanistan, Batı Trakya Türk Azınlığının Müftü seçimini hazmedemedi…

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı yazılı açıklamada, Türk Azınlığın Müftü seçimini yine yok sayarak demokrasiyi hazmedemediğini bir kez daha gösterdi.

Her fırsatta medeniyetin beşiği ve demokrasinin mucidi olmakla övünen Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada Türk Azınlığın seçtiği yeni İskeçe Mütüsü Mustafa Trampa’yı tanımayarak, iradesini yok saydı.

Dışişleri Bakanlığı, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın uluslararası hukuk ve anlaşmalara dayanarak yaptığı Müftü seçimini itibarsızlaştırmak için “Trakya’daki Müslüman Azınlığa ilişkin yalan haberler yansıttığı” iddiasıyla Türkiye’ye suçlamalarda bulundu. Yunanistan’ın bu tavrı, Türk Azınlık kamuoyunda demokrasi hazımsızlığı ve özgür iradeyi itibarsızlaştırma gayreti olarak değerlendirildi.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “Türk tarafı bir kez daha gerçekleri çarpıtmaya ve Trakya’daki Müslüman Azınlık hakkında yanlış haberler vermeye çalışıyor. Türkiye’nin sistemli bir şekilde ihlal ettiği Lozan Antlaşması’nın hangi hükmünde Trakya’daki Müslüman Azınlığın müftülerinin seçildiğinden bahsediyor. Türk tarafının bizi ilgili maddeye yönlendirmesini bekliyoruz. Türkiye’nin kendi topraklarında uygulamadığı dini liderlerin seçimi için üçüncü bir devlette prosedür oluşturmaya çalışması en azından bir tezatlıktır” ifadelerine yer ver verildi.

Geçtiğimiz günlerde mecliste onaylanan yeni müftülük yasasına da değinilen açıklamada, “Bildiğiniz gibi Yunanistan Parlamentosu geçtiğimiz günlerde müftülerin modernizasyonuna ilişkin bir yasa çıkardı. Bu kanun, Müftüler ve Müftüler için modern ve kapsamlı bir kurumsal çerçeve oluşturmaktadır. Bu düzenleme, Yunanistan Anayasası ve ülkenin Lozan Antlaşması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ve İslam ilke ve kuralları ile tanımlanan uluslararası yükümlülükleri ile tam uyumludur.”

Yunanistan’ın hukukun üstünlüğü ve Avrupa demokrasisi olan bir ülke olduğu belirtilen açıklamada, Trakya’daki Müslüman Azınlığa karşı Lozan Antlaşması’ndan kaynaklanan yükümlülüklerine tam olarak riayet ettiği ifade edildi.

Açıklamanın son bölümünde, Türkiye’nin ise İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’da Rum azınlığın nesli tükenmek üzere olduğu ve Rum Azınlığının haklarını ihlal edildiği iddiasında bulunuldu.

TÜRK AZINLIK, DIŞİŞLERİNİN AÇIKLAMASINI NASIL KARŞILADI?

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı bu açıklamasıyla Batı Trakya Türklerini şaşırtmadı. Türk Azınlık 1923’ten beri manipülasyon ve gerçekleri çarpıtma konusunda adeta uzmanlaşmış rejimin zulmünü dünyaya lütuf gibi pazarlayan propagandayla mücadele etmektedir. Türk Azınlık, bütün baskı ve zorluklara rağmen Müftüsünü seçerek bu hukuk mücadelesini sürdürme kararlılığını ortaya koydu.

ULUSLARARASI HUKUK NE DİYOR?

1913 Atina ve 1923 Lozan Antlaşmaları başta olmak üzere uluslararası hukuka göre Batı Trakya Türk Azınlığı dini, sosyal ve kültürel alanda özel ve özerk bir statüye sahiptir. Her toplum ve Azınlık, bulunduğu ülkede kendi dili, dini, eğitimi ve örgütlenmesi konusunda tamamen özgürdür. Kendi dini ve hayır kurumlarını kurabilir ve yönetebilir. Devletin bu kurumlara keyfi müdahalelerde bulunma hakkı yoktur. Batı Trakya Türkleri bu ve benzer haksızlıkları hiçbir zaman kabul etmeyeceğini bütün dünyaya haykırmaktadır. İskeçe’deki Müftü seçimi bunun demokratik yolla yapılmış açık bir örneğidir.

Kaynak
https://www.milletgazetesi.gr/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu