Batı Trakyam Haber

Stilyanidis: “Trakya’da sorun Türk milliyetçiliği”…

Trakya Kalkınma Komisyonu’nun ele alındığı zoom toplantısında, Rodop YDP Milletvekili Evripidis Stilyanidis’in “Türk milliyetçiliği” konusundaki sözleri dikkat çekti.

Yunan meclisinde oluşturulan Trakya Kalkınma Komisyonu’nun başkanı ve eski dışişleri bakanı Dora Bakoyanni ile Rodop YDP Milletvekili ve eski bakan Evripidis Stilyanidis, dünya genelindeki Yunan diasporasına yönelik faaliyetleriyle tanınan AHEPA Hellas adlı sivil toplum örgütünün düzenlediği zoom toplantısına konuşmacı olarak katıldı.

Çevrimiçi gerçekleşen toplantıda Trakya bölgesinin kalkınması, bölgeyi ilgilendiren konular ve komisyonun rolü ele alındı.

Zoom toplantısını, AHEPA Hellas 25. Bölgenin yöneticilerinden Stathis Kefalidis yönetti.

“SORUN TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ”
Çevrimiçi düzenlenen etkinlikte Rodop YDP Milletvekili Stilyanidis’in, “Trakya’da sorun olduğu zamanlar bu Türk milliyetçiliğinden kaynaklanmıştır.” ifadesi dikkat çekti. Bölgede mutlak anlamda dini özgürlük olduğunu iddia eden Stilyanidis, Trakya’da insan ve azınlık haklarına saygılı, açık ve demokratik bir toplum yapısının olduğunu ileri sürdü.

Stilyanidis’in, “Biz son 10 yılda bunu başardık. Bunu hiç kimse reddedemez. Farklı sesler olsa da bu sesler belli bazı amaçlara yöneliktir. Tüm dünyadaki dostlarımıza hatırlatmak isterim ki; Trakya’da hiçbir zaman fundamentalist yaklaşımlarla ilgili sorunlar olmadı. Çünkü mutlak özgürlük vardı. Sorun olduğu zamanlar da bu sorunlar Türk milliyetçiliğinden kaynaklanan sorunlardı. İslami fundamentalizmden kaynaklanan sorunlar değildi. Dini özgürlükler tamamen uygulandı. Bu da Müslüman hemşehrilerimize bir özgüven verdi. Dikkat ederseniz göreceksiniz ki Müslüman hemşehrilerimiz eşit şekilde ekonomik, politik ve diğer alanlarda yaşama katılabiliyor.” ifadeleri dikkat çekti.

DORA BAKOYANNİ
Trakya Kalkınma Komisyonu Başkanı Dora Bakoyanni, pandemi koşullarının komisyonun çalışmalarını da etkilediğini; örneğin Batı Trakya bölgesine yapılacak ziyaretlerin gerçekleşemediğini ancak meclisteki çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Daha önceleri de Trakya’nın kalkınmasını ele alan komisyonlar kurulduğunu hatırlatan Bakoyanni, 1990’da dönemin Başbakanı Konstandinos Miçotakis’in talimatıyla Virginia Çuderu’nun meclis başkanlığı döneminde oluşturulan hükümet komisyonuna atıfta bulundu.

Söz konusu komisyonun bazı çalışmalar yaptığını belirten Bakoyanni, daha sonra partiler arası Doğu Ege adaları ve Trakya Komisyonu’na dönüştüğünü hatırlattı.

Hükümetin son dönemde ESPA programlarından yararlanarak bölge ekonomisini destekleyici çalışmalara giriştiğini kaydeden Bakoyanni, “Trakya eskiden jeopolitik anlamda dezavantajlı bir bölgeyken, bugün artık tamamen farklı bir boyuta taşındı.

Eskiden dezavantaj olan özelliği bugün bölgeyi avantajlı konuma getirdi. Artık Trakya’nın jeostratejik konumu bir avantaj olmuştur. Bölgenin ihtiyacı olan altyapı yatırımlarının hayata geçirilmesi şart. Bölgenin bir enerji kavşağı olması gündemde.

Teknoloji ve yatırımların yanında insan kaynaklarına, eğitime ve mesleki eğitime önem verilmesi gerekiyor. Hükümet bu alanda adımlar atmaya hazır.” dedi.

Uzun vadeli kazanımların olabilmesi için eğitime küçük yaşlarda önem verilmesi gerektiğini ve gerek Hıristiyan gerekse azınlık çocukların eğitimine dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Bakoyanni, “Çağdaş bir Yunan vatandaşının hak ettiği eğitimi herkesin alması gerekiyor.

Bu yapılırken muhakkak bazı özelliklerin dikkate alınması lazım. Örneğin; köylerin merkezden uzak olması, Trakya bölgesinde yüksek olan okulu terk etme oranı, azınlık grupları arasındaki dilsel farklılıklar ve benzeri özellikler.” ifadelerine yer verdi.

Komisyonun altı aylık bir sürede raporunu hazırlamak üzere oluşturulduğunu ancak iki aylık gibi bir sürenin pandemi nedeniyle kaybedildiğini belirten Bakoyanni, bu nedenle raporun altı ay sürede hazırlanmasının zor olduğunu söyledi.

Komisyonun iki farklı alt komisyondan oluştuğunu hatırlatan Bakoyanni, birinci alt komisyonun tamamen ekonomik konularla, diğer alt komisyonun da kurumsal konularla ilgilendiğini ifade etti.

Oluşturulan komisyonun Doğu Makedonya – Trakya Eyaleti içinde kalkınma ve ekonomi anlamında dengesizlik yaratmayacağını vurgulayan Bakoyanni, ancal ülkenin en ücra bölgesi olan Trakya’yla daha yakından ilgilenebilmek için çalışıldığını ve komisyon olarak bu amaç doğrultusunda yetkili kurum ve kişilerle görüşüldüğünü anlattı.

Trakya Kalkınma Komisyonu’nun internet üzerindeki diyalog ve istişare platformunun iki ay süreyle kişi ve kuruluşlardan gelen önerilere açık olduğunu belirten Bakoyanni, tüm bu önerilerin ilgili komisyon üyelerine ulaştırıldığını kaydetti.

Rodop milletvekili Evripidis Stilyanidis ile geçmişte Trakya bölgesi için yakından çalıştıklarını belirten Bakoyanni, “Bunlardan bazı projeler hayata geçirildi, bazıları geçirilmedi. Ancak kendisiyle bölge için çok çalıştık.” dedi.

EVRİPİDİS STİLYANİDİS
Zoom toplantısına katılan Rodop YDP Milletvekili Evripidis Stilyanidis, konuşmasına Dora Bakoyanni’ye teşekkür ederek başladı. “Sayın Bakoyanni ile çalışmak benim için mutluluk verici. Çünkü bölge için ne kadar çok çalıştığını ve bölgeye ne kadar önem verdiğini biliyorum.” ifadelerini kullanan Stilyanidis, Komisyonun hayata geçirilmesiyle Trakya’nın “açık demokratik toplum modeli” olarak yurtdışında da tanınması için fırsat oluştuğunu iddia etti. Bir grup milletvekilinin bu komisyonun oluşturulmasını yıllar öncesinden istediğini hatırlatan Stilyanidis, “60’a yakın milletvekili ortak bir yazıyla daha önce meclis başkanlığından bunu talep etmiştik. Ancak o dönemde diğer partiler olumlu yanıt vermemişti. Şimdi olumlu yanıt verdiler. Komisyonun raporu ve elde edilecek sonuç, bölgemiz için milli bir strateji niteliğinde olacak.” dedi.

Bölgede yedi sınır kapısı ve üç liman bulunduğunu, Egnatia otoyolu ve iki havaalanına sahip olduğunu, ayrıca sanayi bölgeleriyle bağlanabilecek demiryolu bulunduğunu anlatan Stilyanidis, geçmişte İpsala – Kipi sınır kapısında Meriç nehri üzerinde ikinci köprü anlaşmasının yapıldığını, ayrıca Dedeağaç ile Çanakkale limanlarının birbirine bağlanmasının söz konusu olduğunu hatırlattı.

TAP doğalgaz boru hattının tamamlandığını, bunun yanı sıra bölgede birçok yatırımım tamamlanma aşamasında olduğunu ifade eden Stlilyanidis, tamamlanmayı bekleyen yatırım ve kuruluşlara öncelik verileceğini dile getirdi. Stilyanidis Trakya’nın, Yunanistan ve Avrupa’nın enerji yolu garantisi konumuna gelebileceğini söyledi.

Bölgenin tüm Balkanlar için bir eğitim merkezi olabileceğini savunan Stilyanidis, Trakya Dimokritos Üniversitesi’nin 28 bin öğrenciye eğitim verdiğini belirtti.

Özel bazı ekonomik önlemler ve vergi politikalarıyla ilgili alınacak kararların hayata geçirilmesinden önce AB mevzuatının inceleneceğini belirten Stilyanidis, Trakya gibi bölgeler için özel önlemlerin uygulanmasına AB mevzuatının imkan tanıdığını söyledi.

Kültür ve turizm alanında da yeni bir atılım yapılması gerektiğini ifade eden Stilyanidis, Nimfea sınır kapısının otobüslere de açılması, ayrıca bölgede bir marinanın yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Stilyanidis, Gümülcine ve Dedeağaç’taki polis okulunun çalıştığını, İskeçe’deki okulun da çalışması gerektiğini ayrıca Frontex üyelerinin eğitiminin bir bölümünün de Trakya’da yapılabileceğini belirtti.

“Trakya’nın en büyük avantajı, insan ve azınlık haklarına saygılı açık ve demokratik bir toplum oluşturumanın başarılmasıdır” diyen Stilyanidis şöyle devam etti:

“Biz son on yılda bunu başardık. Bunu hiç kimse reddedemez. Farklı sesler olsa da bu sesler belli bazı amaçlara yöneliktir. Tüm dünyadaki dostlarımıza hatırlatmak isterim ki; Trakya’da hiçbir zaman fundamentalist yaklaşımlarla ilgili sorunlar olmadı.

Çünkü mutlak özgürlük vardı. Sorun olduğu zamanlar da bu sorunlar Türk milliyetçiliğinden kaynaklanan sorunlardı. İslami fundamentalizmden kaynaklanan sorunlar değildi. Dini özgürlükler tamamen uygulandı. Bu da Müslüman hemşehrilerimize bir özgüven verdi. Dikkat ederseniz göreceksiniz ki Müslüman hemşehrilerimiz eşit şekilde ekonomik, politik ve diğer alanlarda yaşama katılabiliyor.”

Soru – cevap bölümünde konuşan Dora Bakoyanni, eğitim alanında yapılması gereken şeyler olduğunu belirterek, azınlık çocuklarının kendi dillerini, Yunanca ve İngilizceyi çok iyi bilmeleri gerektiğini söyledi.

Bölgedeki demografik yapıyla ilgili soruyu yanıtlayan Evripidis Stilyanidis, son nüfus sayımının 2011’de yapıldığını hatırlattı. Son yıllarda nüfusun azalma trendine girdiğini dile getiren Stilyanidis, doğum oranlarında azınlık üyelerinin, Hristiyanlara oranla daha önde olduğunu belirtti.

Bölgedeki demografik sorunun ekonomik kriz nedeniyle ciddi oranda arttığını kaydeden Stilyanidis, “Azınlık üyeleri sezonluk işçi olarak Avrupa’ya çalışmaya gidiyorlar. Ancak aileler burada kalıyor ve çalışmaya gidenler de geri dönüyor.

Hristiyanlar ise yurt dışına çıkınca bir daha dönmüyorlar ve orada yaşamaya başlıyorlar. Pontuslular da ciddi oranda bölgeden ayrıldı ve başka bölgelere gitti.

Daha önce de dediğim gibi temel sorun ekonomik. Yapılacak yatırımlarla dışarıya çıkmış nüfusu geri getirmeliyiz; eğer gelmeyecekse de başkaları buralara gelip yerleşmeli ve yeni işlerde çalışmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu