İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa’dan Üç Aylar ve Regaip Kandili mesajı…
İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa, Üç Aylar ve Regaip Kandili vesilesiyle bir mesaj yayımladı.
Müftü Trampa, mesajında üç ayların ve Regaip Kandili’nin öneminin yanısıra 29 Ocak 1988’in Batı Trakya Türk Azınlığının hak arama mücadelesinde tarihi bir gün olduğuna da dikkat çekerek “29 Ocak 1988’de Batı Trakya Türkleri’nin kimliklerinin inkarına karşı suskunluğunu bozduğu gündür.” Dedi. Müftü Trampa, azınlığın 29 Ocak Milli Direniş gününü tebrik etti.
İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa’nın mesajı şöyle:
“Çok kıymetli Müslüman Türk Kardeşlerim,
Dini hayatımızda ‘ÜÇ AYLAR’ diye bilinen; Recep Ayı ile başlayıp Şaban’la devam eden ve Ramazan Ayı ile biten feyizli ve bereketli bir maneviyat mevsimine girmenin huzuru içersindeyiz. Allah’a hamd olsun. Bu vesileyle Rabbim bu manevi mevsimi hakkımıza hayırlara vesile kılsın, sağlık ve huzur içersinde manasına uygun bir şekilde geçirmeyi cümlemize nasip eylesin.
Üç aylar, kameri takvime göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylar, rahmet dalgalarının başladığı, manevi huzur ve sükunun kalplere doğduğu, ilahi rahmetin coştuğu aylardır. Bu aylar girince müminlerin ruhlarını manevi bir hava kaplar. Bu mübarek aylar içerisinde öyle feyizli ve bereketli geceler vardır ki, Allah’ın rahmeti bu gecelerde müminler üzerine yağmur gibi yağar.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) üç aylar hakkında şöyle buyurmaktadır: ‘Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.’
Rasulullah Efendimiz (s.a.s.) üç aylara kavuştuğu zaman şöyle dua etmiştir: ‘Allahım Recep ve Şaban aylarını hakkımızda hayırlı ve mübarek kıl, bizi Ramazan ayına ulaştır.’
Halk arasında ‘ÜÇ AYLAR’ diye adlandırılan; Recep, Şaban ve Ramazan ayları Yüce Allah’ın ruhumuza ikram ettiği faziletli ve feyizli bir zaman dilimidir. Yapılan dileklerin dalga dalga Allah’a ulaştığı, dökülen pişmanlık gözyaşlarının günahları silip yok ettiği kandiller geçididir. Üç aylar, geçmişin muhasebesini yaparak, geleceğe azim ve enerji dolu bir şevkle atılmak için iyi bir imkandır. Hayatımızda kendimizi hesaba çekip hatalarımızı görmemize vesile olan mübarek üç aylar ve kandiller, dünyevi meşguliyetlerimizden sıyrılıp, yaratılış gayemizi düşünmemiz, yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi değerlendirmemiz için son derece kıymetli fırsatlardır. İşte bu günlerde idrak ettiğimiz mübarek üç aylar, Yaratıcımıza, ailemize, çocuklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı; hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır. aylar mübarek gecelerle doludur. Recep ayının ilk Cuma gecesi Regaib gecesi, 27’nci gecesi de Mi’rac gecesidir. Şaban ayının 15’nci gecesi Berat gecesi Ramazan ayının 27’nci gecesi de mübarek Kadir gecesidir.
23 Ocak Pazartesi günü üç ayların ilki olan Recep ayının birinci günü, 26 Ocak Perşembe’yi Cumaya bağlayan gece de Regaib Kandili’dir. Hepimize mübarek olsun.
Regaip, elde edilmesi arzu edilen değerler demektir. Bu mübarek gecede, Yüce Mevla kullarına bol bol rahmet ve hibede bulunduğu için bu adı almıştır. Recep ayının ilk Cuma gecesi olan Regaib kandili, Yüce Allah’ın kullarına bol bol bağışta bulunduğu, az ibadetlerine karşılık çok ecir verdiği bir rağbet gecesidir. Regaib kandili; Recep ayındaki Mi’rac; Şaban ayındaki Berat kandillerini, Ramazan ayını, Ramazan ayı içerisindeki Kadir gecesini, Ramazan ve Kurban bayramlarını müjdeleyen mübarek bir gecedir.
Aziz Kardeşlerim,
Mübarek Regaib Kandilini ihya ederken, ruhi yönden kendimizi hazırlamamız gerekir. Bu anlamda, öncelikle nefis muhasebelerimizi yapmalı ve özümüze dönerek öz eleştiride bulunmalıyız. Bir yıl boyunca hayır ve şerler adına neler yaptık? Düşünmeli ve hayır adına yapmış olduğumuz şeylerden dolayı Cenab-ı Hakk’a hamd ve şükürlerimizi sunmalı; yapılan şerler için de tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız. Gelecek günlerin planlamasını yaparak bundan sonraki hayatımızı daha iyi değerlendirecek adımlar atmalıyız. İnsanlığa akl-ı selimin hakim olması ve dünyada akan kan ve gözyaşının sona ermesi için dualar etmeliyiz. Özellikle azınlık olarak yaşayan Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu olarak bizlerin, birlik ve beraberlik ruhu içinde kardeşlik ve sevgi duygusuyla birbirimizle kenetlenmeliyiz. Anne ve babamıza, yakınlarımıza sevgiyle ve iyilikle yaklaşmalıyız. Gönlümüzü bulandıran haset, kin, düşmanlık, haksızlık ve zulüm çamuruna bulaşmaktan sakınmalıyız. Gönüllerimizde iyilik, fazilet ve bilgi ışığını yakmalıyız. Kalplerimiz bu güzel duygularla dolsun.
Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: ‘Ey iman edenler, Allah’tan korkun, herkes yarına ne hazırladığına bir baksın; Allah’tan sakının, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır.’ (Haşr sûresi: 18)
Değerli Müslüman Türk Kardeşlerim,
26 Ocak akşamı Regaib Kandilini ihya ettikten birkaç gün sonra, Pazar günü 29 Ocak tarihi gelmektedir. Bu tarih de biz Batı Trakya Müslüman Türkleri için büyük önem kazanmaktadır. 29 Ocak 1988’de Batı Trakya Türkleri’nin kimliklerinin inkarına karşı suskunluğunu bozduğu gündür. 29 Ocak 1988 tarihi birlik ve beraberlik içerisinde Batı Trakya Türk Azınlığı’nın yapılan haksızlıklara hep bir ağızdan ‘Dur!’ dediği, demokratik tepkilerini bütün dünyaya duyurduğu bir gündür. Bu önemli gün, toplumumuz için bir dönüm noktasını oluşturmaktadır. Yıllar geçse de unutulmaması ve unutturulmaması gereken bir gündür. Bu tarihi gün Batı Trakya Türk Azınlığının hak arama mücadelesinin onurlu bir sayfasıdır.
Bu vesileyle Üç Ayları ve Regaip Kandilinizi, ayrıca 29 Ocak Milli Direniş günümüzü tebrik eder, Yüce Mevlâ’dan, bizleri Regaiple kendisine rağbet eden, Miraç ile yücelen, Berat ile kurtuluşa eren, Kadrini idrak ederek Ramazanın sonunda cenneti hak eden kullarından eylemesini niyaz ederim.”