Batı Trakyam HaberVideo Haber

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Batı Trakya’da…

Yunanistan’a ziyaret gerçekleştiren Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ilk durağı Batı Trakya oldu.

“Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete’yle görüştük.”

T.C Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gümülcine Başkonsolosluğu’nda İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmenin çok olumlu bir havada geçtiği belirtiliyor. Bakan Çavuşoğlu, Müftülerin Batı Trakya’daki Türk Azınlığının birlik beraberliğini korumasında yaptıkları çalışmalarla büyük katkı sağladıklarını söyledi.

Celal Bayar Lisesi çıkışında makam aracından inen Çavuşoğlu, kendisine “hoşgeldiniz” demek için bekleyen Türk kadınlarıyla selamlaştı. Çavuşoğlu, “Her zaman yanınızdayız” dedi.Bakan çavuşoğlu görüşme sonrası twitterda  şu paylaşımda bulundu:

“Batı Trakya’da ilk olarak Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete’yle görüştük. Müftülerimizin çalışmaları, Türk Azınlığın birlik ve beraberliğinin korunması ve güçlendirilmesine büyük katkı sağlıyor.”



Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Yunan “To Vima” gazetesine mülakat verdi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan’ın, Avrupa Birliği’ni (AB) Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullanmaktan kaçınması ve mevcut olumlu ivmeyi benimsemesi gerektiğini belirterek, “Çözüm bekleyen sorunları AB değil, sadece Türkiye ve Yunanistan çözebilir.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan’ın, Avrupa Birliği’ni (AB) Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullanmaktan kaçınması ve mevcut olumlu ivmeyi benimsemesi gerektiğini belirterek, “Çözüm bekleyen sorunları AB değil, sadece Türkiye ve Yunanistan çözebilir.” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Yunan “To Vima” gazetesine verdiği mülakatta, Batı Trakya ve Atina’yı kapsayan Yunanistan ziyareti vesilesiyle iki ülke ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki iyi komşuluk ilişkileri konusunda her zaman iyimser olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “İki komşu olarak aynı coğrafyada yaşamaya mahkumuz. Bu nedenle ilişkimizi çatışma yerine iş birliği ile tanımlamalıyız. Kaderimizi ve ileriye giden yolu belirlemek bizim elimizde.” diye konuştu.

Çavuşoğlu, Yunanistan’da yapacağı temasların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis arasında NATO Zirvesi’nde yapılacak bir toplantıya zemin hazırlamaya hizmet edeceğini belirterek, ikili ilişkilerde sürdürülebilir yapıcı diyaloğun önemine dikkati çekti.

“AB tarafında siyasi irade görüyoruz”

Türkiye-AB ilişkilerinde de güven odaklı olumlu bir gündem geliştirmeye istekli olduklarının altını çizen Çavuşoğlu, “Evet, böyle bir gündem için zemin var. Üyelik dayanışmasını ve veto hakkını kötüye kullanma eğiliminde olan bazı üye ülkeler dışında, AB tarafında siyasi irade görüyoruz.” ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, bu ivmenin kaybedilmemesi gerektiğini belirterek, “Olumlu gündem, karşılıklı mutabakata varılan somut ve anlamlı adımlara dayanmalıdır.” dedi. Bu konuda daha bütünsel bir jeopolitik bakış açısı benimsenmesi gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, “Genel olarak, Türkiye’nin AB’ye katılımı, AB’nin Avrupa ve ötesi için yapabileceği en önemli jeopolitik yatırımdır.” şekline konuştu.

Çavuşoğlu, Yunanistan’ın AB bağlamındaki tavırlarına da değinerek, “Yunanistan, AB’yi Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullanmaktan kaçınmalı ve mevcut olumlu ivmeyi benimsemelidir. Çözüm bekleyen sorunları AB değil, sadece Türkiye ve Yunanistan çözebilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Bunun, samimi ve anlamlı bir diyalog yoluyla başarılabileceğini kaydeden Çavuşoğlu, sonunda diyalog kanallarının çoğunu canlandırmayı başardıkları için duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

“Oruç Reis”in faaliyetleri

Çavuşoğlu, “Oruç Reis”in faaliyetlerini Türkiye kıta sahanlığı içindeki lokasyonlarda yürüttüğünün altını çizerek, “Yunanistan ve Kıbrıslı Rumların tek taraflı ve maksimalist iddiaları karşısında hem Türkiye’nin hem de Kıbrıslı Türklerin haklarını korumaya kararlıyız.” dedi.

Doğu Akdeniz’deki gergin durumu hafifletmek için yaptıkları diyalog çağrılarını anımsatan Çavuşoğlu, bu çağrıların Yunanistan tarafından görmezden gelindiğini vurguladı. Çavuşoğlu, 2019’da imzalanan Türkiye-Libya Mutabakatı’nın, uluslararası hukuka dayalı olarak iki egemen devlet tarafından imzalandığına işaret ederek, bu anlaşmanın, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti tarafından da memnuniyetle onaylandığına değindi.

“Yunanistan ‘Sevilla Haritası’ndan vazgeçmeli”

Yunanistan ile herhangi bir tartışmalı konuyu görüşmeye hazır olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, “Ancak Yunanistan ‘Sevilla Haritası’ndan vazgeçmeli. Ne ABD ne de AB, bu haritayı onaylıyor. Türkiye’nin sadece Ege ve Akdeniz kıyılarıyla sınırlı kalacağını düşünmenin Yunan tarafınca yapılan yanlış bir hesap olduğunu yinelemeliyim.” ifadesini kullandı.

“Ege Denizi’nin kendine has özellikleri vardır”

Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ve her ülkenin egemenlik haklarına saygı duyduklarını belirterek, şöyle devam etti:

“Ege Denizi’nin kendine has özellikleri vardır. Kıta sahanlığının sınırlandırılması ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) iki ülke arasındaki tek sorun değil. Gerçek şu ki sadece kıta sahanlığı ve MEB’i sınırlayacağımız teorik bir durumda, bekleyen tüm sorunları çözemeyeceğiz ve sorun yaşamaya devam edeceğiz. İşte bundan kaçınmak istiyoruz.

Örneğin, Ege’de kara sularının genişliği öne çıkan bir konudur. Koşulların izin verdiği yerlerde 12 deniz miline kadar olan kara sularını kategorik olarak reddetmiyoruz. Karadeniz veya İyon Denizi buna bir örnektir. Ancak Ege Denizi’ndeki 12 deniz mili kara suları ile seyir özgürlüğü en başından ciddi şekilde etkilenecektir. Böyle bir uzantıya izin veremeyiz.

1923 Lozan Barış Anlaşması ve 1947 Barış Anlaşması ile adaların, adacıkların ve kayalıkların ve askerden arındırılmış Yunan adalarının yasal statüsü konusundaki anlaşmazlık da tecrit edilemez veya göz ardı edilemez. Dediğim gibi, nihai hedefimiz Yunanistan ile olan tüm sorunları çözmek ve sadece günü kurtarmak değil, kalıcı bir çözüme ulaşmak.

“Kıbrıs sorunu

Çavuşoğlu, Kıbrıs meselesine de değinerek, “Türk tarafının vizyonu, Ada’daki iki devlet arasında egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde bir iş birliği ilişkisinin kurulmasıdır. Hepimiz geçmişin başarısızlıklarından ders çıkarmalıyız. Eski BM Güvenlik Konseyi kararlarında ısrar etmek bizi sadece bir kısır döngüye sokabilir. Bu nedenle gerçekçi, yapıcı ve açık fikirli bir yaklaşımla ileriye dönük yeni bir yol çizmemiz gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Batı Trakya’daki temasları kapsamında Celal Bayar Azınlık Lisesi’ni ziyaret etti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Batı Trakya’daki temasları kapsamında ilk olarak Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete ile bir araya geldi. Çavuşoğlu sonrasında Gümülcine’deki Celal Bayar Azınlık Lisesi’ni ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı.

Gelecek sene 16 olan öğretmen sayısını 20′ye çıkarma girişimimiz var.

Bakan Çavuşoğlu burada yaptığı konuşmada, okulun eğitim kalitesinin arttırılması ve öğrenci sayısının da aynı şekilde artması için yapılan çalışmalar hakkında kısaca bilgiler aldığını ifade ederek, “Özellikle eğitim kalitesinin artması önemli. Biz de Türkiye olarak her türlü desteği bu anlamda vermeye devam edeceğiz. Gelecek sene 16 olan öğretmen sayısını 20’ye çıkarma girişimimiz var. En son Nikos Dendias Ankara’ya geldiği zaman teklif ettik. Karşılıklı öğretmen görevlendirme anlaşmamız var. Yunanistan da Türkiye’deki Rum Ortodoks azınlık için öğretmenler gönderiyor biz de Türkiye’den sizler için öğretmenler gönderiyoruz. Bu sayıyı artırmamız lazım. Yalnız burada öğrenci sayısının azlığı sebebiyle bazı okulların kapatılma girişiminin olduğunu biliyoruz. Bunları da Yunan muhataplarımıza anlatıyoruz. Biz Türkiye’de biliyorsunuz 3 öğrenci 4 öğrenci için okullar açtık. Şu anda 10 öğrenci var. Aynı yaklaşımı biz komşumuz Yunanistan’dan da görmek istiyoruz.

“Buradaki Türk yavrularımızın anadillerinden ve kültüründen uzaklaşmasını biz kabul etmeyiz.”

Özellikle çift dilde eğitim veren anaokulların açılması önem arz ediyor. Türkiye’de böyle bir sıkıntı yok ama burada izin verilmediğini üzüntüyle görüyoruz. Buradaki Türk yavrularımızın anadillerinden ve kültüründen uzaklaşmasını biz kabul etmeyiz. O nedenle ana okulların açılması konusunda sizin çabalarınızda biz de destek vereceğiz” dedi.

“Azınlık okullarının yönetiminde özellikle Batı Trakya Türklerinin söz sahibi olması önemli.”

Burada bulunan özel şirketin kurslar düzenlediğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Şirketimizin bu anlamda da çocuklarımızın kurslardan istifade edebilmeleri için eğitim merkezlerini yaygınlaştırması önem arz ediyor. Yine ihtiyaç olduğu zaman bu konuda da gereken desteği vereceğiz. Yine azınlık okullarının yönetiminde özellikle Batı Trakya Türklerinin söz sahibi olması önemli. Son zamanlarda encümen heyeti seçimleri yapılmamıştı. Sekiz kez ertelenmişti. En son bu konuyu yine Nikos Dendias’ın Ankara ziyaretinde ele almıştık. Ama memnuniyeti de görüyoruz ki şimdi seçimler yapıldı ve rekor bir katılımla gerçekleşti. Bu da buradaki soydaşlarımızın duyarlılığını gösteriyor, okullarına ve öğrencilerle öğretmenlerine sahip çıktığının bir göstergesidir. Bugün burada bizimle beraber olan heyet üyesi arkadaşlarımız da seçildiler kendilerini tebrik ediyorum. Sonuçta kolay değil ama bu mücadeleyi hem burada sürdürmek lazım hem de uluslararası hukuk çerçevesinde uluslararası kurumlar nezdinde de sizlerin haklarını biz savunmak için çabalıyoruz” şeklinde konuştu.

“İlişkilerimizde gerginlik olsa da hak ve özgürlükler konusunda taviz vermememiz gerekiyor”

Bu akşam Atina’ya geçeceklerini ve akşam yemeğinde gayri resmi bir şekilde Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile beraber olacaklarını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Tabi sohbetler edeceğiz ama yarın sabah hem Sayın Başbakan’la hem de Nikos Dendias ile resmi görüşmelerimizi gerçekleştireceğiz. Elbette bu görüşmelerimizde Batı Trakya Türk azınlığın haklarını da gündeme getireceğiz her zaman olduğu gibi.

“İki ülke arasında ilişkiler bazen iyi olur bazen gergin olur.”

Biz istiyoruz ki bizim Türkiye’de Rum Ortodoks kilisesi ve Rum azınlığa verdiğimiz haklar ve yaklaşımı Yunanistan devleti ve hükümeti de Batı Trakya Türklerine göstersin. Çünkü bunlar insani konular siyasete malzeme etmemek lazım. İki ülke arasında ilişkiler bazen iyi olur bazen gergin olur. Bazen diyalog tekrar başlar. Şimdi istikşafi görüşmeler, istişareler askerler arasında güven arttırıcı önlemler bu tür mekanizmaları tekrar yürürlüğe koyduk. Görüşmelerimiz devam ediyor. Nikos Dendias’ın Ankara ziyaretinden sonra ben Yunanistan’ı ziyaret ediyorum. Bu temaslarımız devam eder. Ama hak ve özgürlükler konusuna gelince ilişkilerimizde gerginlik olsa da bunlardan taviz vermememiz gerekiyor. Biz de sizin haklarınızı burada her zaman destekleyeceğiz ve takipçisi olacağız” diye konuştu.

Kaynak
http://birlikgazetesi.org/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu