Balkan Gençlik Zirvesi İstanbul’da gerçekleştirildi…
Türkiye’de Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), tarafından organize edilen Balkan Gençlik Okulu'nun kapanış programı Balkan Gençlik Zirvesi ismiyle İstanbul'da gerçekleştirildi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), tarafından organize edilen Balkan Gençlik Okulu’nun kapanış programı Balkan Gençlik Zirvesi ismiyle İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirveye 8 Balkan ülkesinden 700’e yakın öğrenci katıldı. Programda konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, Balkanlardaki kültürün, çok sesliğinin ve geçmişten gelen birikimlerin kaybolmaması adına Balkan Gençlik Okulu projesinin büyük önem arz ettiğine dikkati çekti.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Balkan Gençlik Okulu kapsamında 8 ülkede yürütülen 13 farklı proje çerçevesinde 700 öğrenciye edebiyattan sanata, tarihten politikaya kadar geniş bir yelpazede eğitimler verildi. Arnavutluk, Bosna Hersek, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Sırbistan ve Yunanistan’dan; lisans, lisans üstü ve lise seviyesindeki öğrenciler projeyle birlikte seminer, konferans, çalıştay, kitap ve film kulübü gibi etkinliklere katıldı. Balkanlı öğrencilere yeni ufuklar açan Balkan Gençlik Okulu’nun kapanış ve değerlendirme toplantısı ise Balkan Gençlik Zirvesi ismiyle İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirveye Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, YTB Başkanı Abdullah Eren ve 8 ülkeden 700 Balkan genci katıldı.
Programda konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, siyasi olarak ne kadar farklı olsa da gönül coğrafyası, birliktelik ve maneviyat olarak Türkiye ve Balkanların ayrılmaz bir bütün olduğunu ifade etti. Çam, Balkanlardaki kültürün, çok sesliğin ve geçmişten gelen birikimlerin kaybolmaması adına Balkan Gençlik Okulu projesinin çok büyük önem arz ettiğine değindi.
“Balkanlar demek ‘biz’ demektir”
Balkanlara yönelik gönül faaliyeti denince ülkemizde akla ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geldiğini belirten Çam, “Balkan coğrafyası denince, Balkanlara yönelik gönül faaliyeti denince ülkemizde bunu en başarılı şekilde yapan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı anmadan geçemiyoruz. Her zaman gönlünün bir parçasını Balkanlara ayırmıştır. Balkanlara yönelik yaklaşımlara art niyet getiren birtakım ülkelerin olduğunu biliyoruz. ‘Balkanlar’ demek ‘biz’ demektir, ‘biz’ demek ‘Balkanlar’ demektir. Siyasi ve devlet olarak ne kadar ayrı olsak da gönül dünyası, birliktelik ve maneviyat olarak birbirimizin parçasıyız. Farklı dillerden, kültürlerden, dinlerden ve ırklardan olabiliriz ama biz bu coğrafyanın bir parçasıyız” diye konuştu.
“Programın amacı balkanların korunması ve yaşatılmasıdır”
Balkan coğrafyasının tüm dünyaya komşuluğu, beraber yaşamayı, farklı din, dil, ırk olmasına rağmen aynı mahallede bulunmayı öğrettiğini dile getiren Çam, Balkanların korunması adına Türkiye’nin bölgeye yönelik çalışmalarının değerli olduğuna dikkati çekti.
Balkan coğrafyasının en önemli parçalarından bir tanesinin İstanbul olduğunu söyleyen Çam, “İstanbulsuz bir Balkan diyarı, Balkansız bir İstanbul düşünemeyiz. Bu programın en önemli amaçlarından bir tanesi Balkanların korunması ve yaşatılmasıdır. O kültürün, o çok sesliğin, geçmişten gelen birikimlerin kaybolmaması için Türkiye’nin verdiği katkıdır. Şehirleriniz, köyleriniz yavaş yavaş başka diyarlara gitme tehlikesi ile karşı karşıya olabilir. Bunların engellenmesi ve nüfusunun kendi bölgesinde kalması, ardından da o nüfusun faydalı çalışmalar yapması için Türkiye gerek burslarla, gerek bu tür programlarla sizlerin oradaki imkanlarını, kapasitesini ve hukukiyetini arttırıyor” dedi.
“Tek derdimiz huzur ve barış içinde yaşamak”
Balkanlara yönelik çalışmaların amacının huzur ve barış içinde yaşama politikası temelli olduğuna vurgu yapan Çam şunları kaydetti:
“Bizim tek derdimiz huzur ve barış içinde yaşamak. Bizlerin esas misyonu budur. Bakanlığımıza bağlı kurumlar da bu vizyonlar doğrultusunda çalışıyor. Bu çerçevede de YTB’nin yapmış olduğu çalışmalar da geniş bir vizyonu temsil ediyor. Dünyaya komşuluk nedir, beraber yaşamak nedir, farklı din, dil, ırk olmasına rağmen aynı mahallede beraber yaşamak nedir? Bunları öğretmiş bir topluluksunuz. Sizlerin geleceğini garanti almak adına yapılan çalışmalar çok önemlidir. Üniversite eğitimleriniz çok kıymetli, aile terbiyesi çok kıymetli ama bu tür etkinliklerimizin kıymeti hiçbir şey ile ölçülemez” ifadelerini kullandı.
“Balkan coğrafyasını çok önemsiyoruz”
Zirvede konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren de program sayesinde Balkan ülkelerindeki gençlerin kapasitelerinin arttırıldığının altını çizdi. Lisans, lisans üstü ve lise seviyesindeki öğrencilerin programa dahil olduğunu ve birçok eğitimden yararlandığını belirten Eren, “Balkan Gençlik Okulu projesini çok önemsiyoruz. Balkan coğrafyasını çok önemsiyoruz. Balkanların tarihi önemini hepimiz çok iyi biliyoruz. Osmanlı bakiyesi bir bölge olmasının yanı sıra Balkanlar, bugün soydaş ve akraba toplulukların bulunduğu bir coğrafyadır. Osmanlı’nın Balkanlarla ilgili yaklaşımını özetleyen çok güzel bir mısra vardır. ‘Keramet gösterip halka suya seccade salmışsın. Yakasın Rumeli’nin dest-i takva ile almışsın.’ Desti takva ‘samimiyet, gönül ehli ‘demektir. ‘Birbirimize güvenerek iş yapmak’ demektir. Türkiye olarak, YTB olarak bu düstur ile gönül alma, gönül kazanma metoduyla çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.
“Balkan coğrafyasının geleceği gençlerin elinde”
Balkan Gençlik Okulu’nda gönül kazanırken aynı zamanda bilgi ve birikimleri arttırmaya yönelik projeler hayata geçirildiğini bildiren Eren, Balkan coğrafyasının geleceğinin gençlerin elinde olduğunun altını çizdi.
Türkiye’nin her zaman Balkan gençlerinin yanında olduğunu ifade eden Eren, “Bizim için gençlerin ayrı bir önemi var. YTB olarak dünyanın farklı yerlerinde gençlere yönelik programlar yürütüyoruz. Önümüzdeki haftalarda Avrasya Yaz Okulu yapacağız. Avrupa’da yaşayan genç kardeşlerimize yönelik programlarımız var. Gençlere yaptığımız projeleri İstanbul’da birleştirmek istiyoruz. Balkan coğrafyası hassas bir coğrafya. Çok sayıda etnik kimliğin huzur içinde yaşadığı bir coğrafya. Bu coğrafyanın geleceğinin sizlerin elinde olduğunu unutmayın. Türkiye devleti her zaman sizlerin yanındadır” şeklinde konuştu.
Program plaket takdimi ve aile fotoğrafı çekiminin ardından son buldu.