Batı Trakyam Haber

ABTTF’den BM İnsan Hakları Konseyi’ne yazılı bildiri…

Bildiride, modernleştirme bahanesiyle Batı Trakya Türklerinin antlaşmalarla garanti altına alınan dini özerkliğinin tamamen ortadan kaldırıldığı kaydedildi.

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’ne, “Müftülüklerin Modernleştirilmesi Başlıklı Yasa ile Yunanistan’da Batı Trakya Türk Toplumu’nun Dini Özerkliğinin Yeni Bir İhlali” başlıklı yazılı bir bildiri sundu. Bildiride, modernleştirme bahanesiyle Batı Trakya Türklerinin antlaşmalarla garanti altına alınan dini özerkliğinin tamamen ortadan kaldırıldığı kaydedildi.

BM İnsan Hakları Konseyi’nin 51. olağan oturumuna sunulan bildiride ABTTF, bugün yaklaşık 150 bin nüfusa sahip Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliğinin 1923 Lozan Barış Antlaşması ile garanti altına alındığını hatırlattı. Bildiride, Yunanistan’ın taraf olduğu 1913 Atina Antlaşması’na aykırı olarak Türk toplumunun kendi dini liderleri olan müftüleri seçmesine izin vermediğini ve seçilmiş müftüleri tanımadığı ifade edildi.

Müftüleri atanmasına tepki olarak Batı Trakya Türk toplumunun kendi müftülerini seçtiğini belirten ABTTF, devletin tanımadığı seçilmiş müftülerin makam gaspı suçlamasıyla haklarında kovuşturma açıldığını ve hapis cezasına çarptırıldığını kaydetti. ABTTF, günümüzde Batı Trakya’da devlet tarafından tanmış müftü naipleri ile Batı Trakya Türk toplumu tarafından seçilmiş müftüler olmak üzere ikili bir yapının mevcut olduğuna dikkat çekti.

Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliğinin, müftülükleri tamamen Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’na bağlayarak müftülerin yetkilerini ciddi anlamda sınırlandıran 52/2019 sayı ve tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bir kez daha zayıflatıldığını kaydeden ABTTF, söz konusu kararnamenin iptali için açılan davayı Danıştay’ın reddettiğini belirtti.

ABTTF, Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliğini tanımlayan 1913 Atina Antlaşması ve 1923 Lozan Antlaşması’na aykırı bir biçimde 29 Temmuz’da Yunan Meclisi’nde kabul edilen “Müftülüklerin Modernleştirilmesi” başlığı altındaki yasa ile Türk toplumunun dini özerkliğinin tamamıyla ve resmen ortadan kaldırılmasının amaçlandığını kaydetti.

Söz konusu yasanın Batı Trakya Türk toplumu ile görüşülmeden hazırlandığının altını çizen ABTTF, yasanın Rodop, İskeçe ve Dimetoka’daki müftülerin cemaat tarafından seçimle belirlenmesine dair bir düzenleme öngörmediğine, müftünün belirlenmesi sürecinin seçme-atama olmak üzere karma bir sisteme dönüştürülmeye çalışıldığına işaret etti. ABTTF, yasada müftülüklerin idari birimlerinde çalışacak olan gerek sözleşmeli gerekse devlet memuru kişilerin Müslüman ve Türk toplumu mensubu olma zorunluluğunun öngörülmemesi nedeniyle devletin müftülükler üzerinde tam kontrol ve denetim kurmayı amaçladığını ifade etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu