17 yıldır faaliyet gösteren FRONTEX’e tarihinde ilk kez dava açıldı…
FRONTEX’e karşı insan hakları davası.
Zorla geri itilen biri çocuk diğeri kadın olmak üzere iki sığınmacı adına FRONTEX (Avrupa Birliği Üye Ülkelerinin Dış Sınırlarının Yönetimi için Operasyonel İşbirliği Ajansı) aleyhine Avrupa Adalet Divanı nezdinde dava açıldı. İnsan hakları ihlalleri nedeniyle açılan dava ajans tarihinde bir ilk.
Ağırlıklı olarak hukukçulardan oluşan ve dünya genelindeki göçmen haklarıyla ilgilelenen bir sivil toplum kuruluşu olan Front-Lex tarafından yapılan açıklamada, “FRONTEX, AB hukuku kapsamındaki temel hakların ciddi, sistematik ve yaygın ihlallerine rağmen Yunanistan’daki faaliyetlerini sona erdiremedi.” denildi.
Front-Lex avukatları Omer Shatz ve Iftach Cohen, ‘Progress Lawyers Network’ avukatları Loica Lambert ve Mieke Van den Broeck; Yunanistan Helsinki İnsan Hakları İzleme Komitesi Temsilcileri Panayotis Dimitras ile Leonie Scheffenbichler ve front-Lex üyesi Gabriel Green’in desteği ile FRONTEX hakkında AB Adalet Divanı’nda yasal dava süreci başlattı. Söz konusu dava refakatsiz bir çocuk ve bir kadın olmak üzere iki sığınmacı adına açıldı.
Söz konusu sığınmacıların, AB topraklarında (Midilli Adası) sığınma talebinde bulunmalarına rağmen şiddete uğrayarak, aç ve susuz bir şekilde zorla denize itilerek geri gönderilen sığınmacılar arasında olduğu belirtildi.
Front-Lex tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “FRONTEX ve İcra Direktörü Fabrice Leggeri, temel hak ihlallerine dair tartışmasız ve ezici kanıtlara rağmen Yunanistan’daki faaliyetlerini durdurmamıştır. FRONTEX ve Yunanistan’ın politikaları her ne pahasına olursa olsun göçü durdurmayı hedefliyor. Sığınmacılara yönelik bu sistematik saldırılar, sığınma hakkını görmezden gelmek, geri gönderme ve toplu sınır dışı etme yasalarını ihlal ettiği gibi insanlığa karşı suç oluşturmaktadır. FRONTEX, 17 yıllık faaliyetinde ilk defa insan hakları ihlalleri nedeniyle mahkemeye çıkarılıyor. AB’nin konu hakkında sorumluluk bilinciyle hareket etmesini bekliyoruz. Hukukun üstünlüğünü AB sınırları üzerinde eski haline getireceğiz.”